Değerli Aile Şirketi Sahipleri,
Değerli Kurucular,
Değerli Hissedarlar,
Değerli Yeni Kuşak (Veliaht) Aile Üyeleri,
Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri,
Değerli Yöneticiler,
Aile şirketleri için başarı, kuşaktan kuşağa büyüyerek geçebilmek anlamını taşımaktadır. Diğerleri sadece finansal değerlere odaklanırken aile şirketlerinde, sonraki kuşaklara kurumsallaşmış bir şirket bırakmak, şirketi, sektöründe ülke ve dünya pazarlarında rekabet gücü olan bir şirket ve marka olarak sürdürülebilir kılmak gibi çok yönlü değerler önem kazanmıştır.
Aile dinamikleri ve iş dışındaki değerlendirmeler, zaman zaman en kârlı işletmeleri dâhi yoldan çıkarabilmektedir. Aile şirketlerinde, özellikle farklı kuşak geçişleri, doğru işlerde işi de doğru yapacak örgütsel yapının durumu ve elbette dış kaynaklı ekonomik krizlerin bu yönde etkisi daha büyük olabilmektedir.
Aile şirketlerinin ülke ekonomileri için son derece önemli bir yere sahip olduğu, kabul edilen bir gerçektir. Aile şirketleri ile ilgili yapılan istatistiksel çalışmalarda, dünyadaki şirketlerin %65 ile %80’i, Amerika’daki şirketlerin %95’i, Avrupa’daki şirketlerin %50’si, ülkemizdeki şirketlerin de %95’i gibi büyük bir oranının aile şirketi olduğu saptanmıştır. Ayrıca, dünyadaki en büyük 500 şirketin 3'te 1'i aile şirketidir.
Ülkemizde aile şirketleri, gayrisafi milli hasılanın (GSMH) yaklaşık yüzde 90’ını sağlamaktadır. Üretim, iç ve dış ticaret, istihdam ve vergi alanları başta olmak üzere, ülkemizin kalkınmasına çok büyük katkı sağlamaktadır.
Üyesi olduğumuz Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) verilerine göre, aile şirketlerinin ortalama ömrü 34 yıldır. Yapılan araştırmalara göre, ülkemizde kurulmuş olan aile şirketlerinin %30’u ikinci, %12’si üçüncü ve sadece %3’ü dördüncü kuşağa ulaşabilmektedir.
Aile şirketlerinin, faaliyet gösterdikleri ülkelerin ekonomik gelişimlerindeki rolü ve ilgili ülkelerdeki sosyokültürel yapının şekillenmesinde üstlendikleri rolü düşünüldüğünde, faaliyetlerini etkin ve verimli bir şekilde sürdürmelerinin ne kadar kritik önemde olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Dünyanın en büyük firmalarını satış bazında takip eden Fortune Dergisi tarafından hazırlanıp yayınlanan, Fortune Global 500'deki şirketlerin artık %19'unu, aile kontrolündeki şirketler oluşturuyor.
Bu kadar önemli bir konuma sahip olan aile şirketlerinin, ayakta kalması ve kendini günün koşullarına göre yenileyip hayatını güçlenerek sürdürmesi kritik önemdedir. Bu nedenle, aile şirketlerinin kendini yenileyerek sonraki kuşaklara devirlerinin sağlanması, profesyonel, akademik ve hatta ekonomi ve kamu otoritelerinin ana hedeflerinden biri olmalıdır.
Sermaye, insan gücü, deneyim, kuruluş serüveni ve ortak geçmiş, aile ve şirket hafızasının korunması, aile şirketlerinin devamlılığında çok önemli faktörleri ifade etmektedir. Aile şirketlerinin sürdürülebilir bir yapı haline gelebilmesinin altın anahtarı öncelikle, "aile olarak kurumsallaşmak" ve "aile olarak sistem haline gelmek" olmalıdır. Bunun öncelikli şartlarından biri, aile içi ilişkilerle birlikte aile ilişkilerinin kurumsallaşmasını sağlayabilecek, krizlere dayanmasını sağlayabilecek ve kuşaktan kuşağa aktarıma imkan sağlayabilecek bir aile anayasası oluşturmaktır.
Aile şirketinin kurumsallaşmasına karar verildiğinde, yanlış olan bir düşünce ve kanaat vardır ki o da yönetimin tamamının aile dışındaki profesyonellere bırakılacağı düşüncesidir. Eğer, şirkette aktif görevde yer alan aile üyeleri, aile işletmesinde aktif görevde yer alma ve aile şirketini devam ettirme konusunda yeterince istekli, kabiliyetli, eğitimli, donanımlı ve yetkin iseler bu kişilerin şirket bünyesinde çalışmaları ve hatta yatkınlık, hazırlık ve uygunluklarına göre yönetimde yer almaları uygun olacaktır. Bunun için, işe ve yönetime yönelik liyakat esastır. Bu aile üyelerinin, işe ve yönetime yönelik liyakatlerinin yanında çalışanlar kadar ve bilakis örnek ve öncü olacak şekilde profesyonel olması gerekmektedir.
Kurumsallaşma (sistem olma), şirkette süreçlerle yönetim anlayışı ile bütün süreçlerin, süreç haritaları ve iş akış şemaları ile hazırlanıp yönetime, bölümlere ve çalışanlara görevlerinin verilmesi demektir. Çalışanlar, yetki ve sorumluluklarını bilmekle kalmamalı, verimlilik için görevlerini yerine getirmede gerekli donanıma ve yetkinliğe de sahip olmalıdır.
Kurumsallaşma ile ilgili bilmemiz gereken en önemli şeylerden birisi de tek tip, yani sadece bir tane kurumsallaşma modelinin olmadığı ve bu konuda teknik (özgün) danışmanlık hizmeti ve eğitim almanın kritik önemde olduğudur. Çünkü eksik ve özellikle yanlış kurumsallaşma, işletmeyi eskisinden daha yavaş hale getirebilir ve bu yüzden şirketteki üretken ve yaratıcı gelişme yok olabilir. Böylece kaş yaparken göz çıkarılan bir durumla karşı karşıya kalınabilir.
Aile şirketlerini kurumsallaşmakta geciktiren veya alıkoyan başlıca nedenleri şöyle ifade edebiliriz;
- Aile ve Aile Şirketi Anayasasının olmaması,
- Yeni kuşaklar (veliahtlar) için bir yedekleme ve gelecek planlamanın yapılmaması,
- Modernizasyon ve kurumsal kimlik standartları ve çalışmalarının yapılmaması,
- Kurumsal kültür çalışmalarının yapılmaması,
- Süreçlerle yönetim anlayışı ile yapılanların yazılmaması (yazılı olmaması) ve yazılanların yapılmaması,
- Yazılı olarak alınan kararların uygulanmaması,
- İnsan seçimine önem vermeme ve insan gelişimi için yeterince yatırım yapmama,
- Ayrıntılara ve gündelik işlere dalıp, önemli ve öncelikli konuları atlama,
- Kararları, veriye dayalı olmayan analitik düşünce ile vermeme,
- Acele karar alıp, çabuk vazgeçme veya kararsızlık,
- Kayıt dışı çalışma anlayışı ve uygulama,
- İç denetim sistemi oluşturmama veya yeterli iç denetim sistemini oluşturmama,
- Muhasebeyi, veri amaçlı değil sadece vergi amaçlı tutma,
- Finansmanın önemini yeterince algılamama ve önceliklememe,
- Kısa, orta ve uzun soluklu, stratejik plan yapmama veya yapılsa bile uygulamama.
Aile şirketlerinde en sıkıntılı dönemler kuşak geçiş dönemleridir. Aileye, kültüre ve anlayışlara göre farklılık gösterse de deneyim ve araştırmalara göre kuşak geçişi anlamında en kritik geçiş ise ikinci kuşaktan üçüncü kuşağa geçiştir. Bazı aile yapılarında bu üçüncü kuşaktan dördüncü kuşağa geçiş şeklinde de kendini gösterebilir.
Kazanma zorluğunu yaşamadan ve hissetmeden yüksek ekonomik standartlara alışan ve bunun rahatlığı ve ayrıcalığı ile büyüyen bu yeni kuşağın, geçiş döneminde şirketi zor duruma düşürmesi muhtemeldir. Büyüme ve eğitim dönemlerinden gelen hazıra alışma davranış ve refleksleri, önceki kuşaklar gibi riskleri ve krizleri dikkate alma ve sorumluluk duygusuyla gereken hassasiyeti ve özeni anlayış olarak gösterebilmede onları zorlamaktadır. Üstelik donanım ve yetkinlik açısından da yeterince hazır olmadıkları için gerekli liderliği göstermekte de zorlandıkları görülmektedir. Üçüncü kuşakta, aileler genişlediği için genellikle şirkette çalışmak isteyen ve farklı pozisyonlara aday durumunda çok daha fazla aile üyesi olacaktır. Kurucu ya da ikinci kuşakların çocukları kuzenler, farklı anne ve babadan oldukları için farklı evlerde büyümüşler veya aynı evde büyüseler bile anne veya babaları ile onların akrabaları ve koşulları nedeniyle çok farklı anlayışa, görüşe ve dolayısıyla değişik tarzlara sahip olabilmektedirler. Donanım, yetkinlik, eğitim ve kültür farklılıkları ile ekonomik koşullar ve finansal ihtiyaçlarda da ciddi farklılıklar ve eşitsizlikler olabilir. Ayrıca, ikinci kuşaktan kalan ve çekirdek ailelerdeki paylaşımlarla aktarılmış, bastırılmış, ertelenmiş ve hatta gizlenmiş rekabet duygularının veya geçmiş adaletsizliklerin yeni kuşak ilişkilerine yansıması olasıdır.
Uluslararası ve ulusal çaptaki üretici şirketlerin tedarikçisi olarak çalışan veya kendisi büyük ölçekli üretici ve satıcı durumundaki aile şirketi KOBİ’ler gerek sayı gerekse istihdam açısından önemli bir işlev görmektedir. Ekonomiyi doğrudan etkileyen bu alışveriş ilişkisinin devamlılığı ve sürdürülebilirliği, bu aile şirketi KOBİ’lerin büyümesi ile yakından ilgilidir. Bu nedenle, her aile şirketi KOBİ yöneticisinin bu düşünce ve anlayış içinde hareket etmesi gerekmektedir. Burada kurumsallaşma kararı ve uygulaması kritik önemdedir. Bu konuda sık karşılaşılan bir durumda hangi seviyede kurumsallaşmaya, sistem olmaya geçileceği soruları ve tartışmasıdır. İstisnalar bir tarafa, büyüyen, ulusal ve uluslararası çapta iş yapan kurumsallaşmış aile şirketlerinin de çoğunlukla belli bir süre önce aile şirketi KOBİ ve hatta küçük ölçekli aile şirketi olduğudur. Diğerlerinden farkı ve şimdi onları büyük kılan faktör, zamanında ve etkili bir kurumsallaşma kararı ve uygulamasından geçmiş olmalarıdır. Dolayısıyla kurumsallaşma kararı ve uygulaması için küçük ölçekli de olsa aile şirketi KOBİ’lerimizin sağlıklı büyüyebilmesi için kurumsallaşması gerekmektedir.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Türkiye’nin en eski nesil şirketinin 4’üncü nesil olduğunu ve bunlarında "Hacı Bekir", "Vefa Bozacısı" ve "Hacı Abdullah Lokantası" gibi firmalar olduğunu, dünyada en eski aile şirketinin, Japonya merkezli, bin yıldan fazla ömrü olan, 46 nesildir otel işletmeciliği yapan Hoshi Iryo Sanki firması olduğunu belirtmektedir.
Örnekleri pek çok olan bu başarılı aileleri ve aile şirketlerini diğerlerinden farklı kılan özellikler nedir?
- Üzerinde aile konseyince tartışılıp mutabakatla kabul edilen ve paylaşılan değerler ve vizyon mirası ve gelecek nesiller için tedarik ve harcama açısından uzun vadeli bir taahhüt yoluyla kişisel olarak birbirlerine güvenirler ve bağlıdırlar.
- Temel değerlerin ve aile ile aile şirketi-kurum kültürünün öneminin farkındadırlar. Değerlerini duyurmayı, paylaşmayı ve hatta değerlerinin iş dünyasında ve daha geniş toplulukta sürdürüldüğü kalıcı bir aile kültürü yaratmak için, ailenin değerlerini ihtiyaç ve beklentiye uygun şekilde günceller ve genişletirler.
- Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ile iş birliği, ortak değerler ve amaç ile birleşmeye, birlikte yürümeye güçlü bir şekilde odaklanırlar.
- Esnektirler, fırsatlardan faydalanabilir ve gerektiğinde hızlı karar verip kısa zamanda uygulamaya geçerek yenilik yapabilir ve işlerini değiştirebilirler.
Aile şirketi kurucuları, sahipleri, hissedarları, yeni kuşak (veliaht) aile üyeleri ve hatta sorumlu seviyedeki değerli yöneticileri olarak sizlere diyoruz ki; sürdürülebilir şekilde büyüyen aile şirketini en önemli unsuru insandır. Doğru insanın seçimi, oryantasyonu ve motivasyonunu sağlayacak iklimle birlikte yapacağınız insana yatırım, alt ve orta seviye için verimlilik, üst seviye için de yönetsel kapasite artışı ile şirketin daha iyi yönetilmesini sağlayarak hem bugüne hem de geleceğe yapılmış bir yatırımdır. Gerek kendi aile üyelerinizin gerekse çalışan ve yöneticilerinizin kişisel, mesleki ve teknik eğitimi için verilen önem ve yatırım, kalıcı ve güvenilir, çalışmak istenen ve iş yapılmak istenen bir şirket kültürünün göstergesi ve sizi rakiplerinizden farklılaştırarak öne geçiren özelliğinizdir.
Aile Anayasası ile Aileler ve Aile Şirketleri Kurumsallaşıyor...
Aile olarak kurumsallaşmaya (sistem olmaya) karar verdiğinizde, bunun öncelikli şartlarından biri, aile içi ilişkilerin kurumsallaşmasını sağlayabilecek, krizlere dayanmasını sağlayabilecek, kuşaktan kuşağa aktarıma imkan sağlayabilecek bir aile anayasası oluşturmaktır.
Aile şirketlerinin, şirket hissedarları, aile üyeleri ve şirket yöneticileri arasındaki ilişkileri yönetmek ve adil olarak düzenleyebilmek için "Aile Anayasası" oluşturmalarının, aile şirketinin de kurumsallaşması açısından kritik önemi bulunmaktadır.
Bize göre aile anayasası, aileye ve ailenin şirketiyle ilişkisine ait yazılı ve yazısız normlar da diyebileceğimiz temel kurallar olup, bir aileye, evlilik ya da kan bağı ile katılarak aynı soyadı taşımayı hak eden kişilerin, gerek aile ilişkilerinde, gerek üçüncü şahıslarla ve gerekse şirketiyle olan ilişkilerinde, rehber vazifesi görebilecek, aile üyeleri tarafından kabul edilen, tüm aile bireylerine adil şekilde uygulanan ve uyulmaması durumunda belirli yaptırımları olan kurallar, haklar, sorumluluklar ile vizyon, misyon ve değerler bütünüdür.
Aile anayasası, hissedarlara, birbirleriyle, diğer aile üyeleriyle ve şirket yöneticileriyle ilişkilerinde izleyecekleri prensipleri de ortaya koymaktadır. Özü itibariyle aile içinde iyi niyete dayanan bir beyannameyi ifade eden aile anayasası, aile birliğine ve sermayenin uzun süre şirkette kalmasına katkıda bulunur. Bunun yanında, aile anayasaları son yıllarda ülkemizde, Türkiye Noterler Birliği'nin, "Aile Beyannamesi" adıyla tasdik ettiği belgeler mahiyetini de kazanmıştır. Ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında, aile üyelerinin kendi aralarındaki yükümlülük, görevlendirme, hak ve prensipleri ile birbirlerine karşı sorumluluk içeren bir mutabakat ve sözleşme olup, bu yönüyle içeriği ve amaçlanan fonksiyonu açısından aynı zamanda "Hissedarlar Sözleşmesi" hükmündedir. Şirket Ana (Esas) Sözleşmesi’nin, aynı zamanda bir "Hissedarlar Sözleşmesi" olması nedeniyle, bunun sonucu olarak, tıpkı "Hissedarlar Sözleşmesi"ne aykırılıkta olduğu gibi, Aile Anayasasına aykırı davranışlar da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 112 çerçevesinde değerlendirilmektedir.
AİLE ŞİRKETLERİNE YÖNELİK ÖZEL KAPSAMLI VE ÖZGÜN HİZMETLERİMİZ
Günümüzde pek çok aile şirketinin, özellikle yetki devrini doğru ve etkin yapamadıkları için yönetsel problemler yaşadıkları ve şirketlerin dağılma süreciyle karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Yetkiyi elden bırakmak istemeyen aile şirketi büyüklerinin, her türlü kararın kendilerinden çıkması gerektiği fikrine inanmaları da bu sorunları daha da körüklemektedir. Bu aşamada, aile anayasasının önemi ortaya çıkmaktadır. Aileye özel bir "Aile Anayasası"nın oluşturulması, aile içi kararlarda mutabakat sağlayacak ve demokratik bir ortamda farklı görüşlerin de yansıtılacağı bir "Aile Meclisi" veya "Aile Konseyi"nin kurulması ve aileye yönelik sorunlara bağımsız bir bakış olması için "Danışma Kurulu" oluşturulması şarttır.
Aile şirketleri kurumsallaşmasında, Aile Anayasası çerçevesinde, kurulacak Etik Kurul ile aile üyelerinin kendi aralarındaki, aile üyelerinin şirket çalışanları ile ilişkileri, çalışanların kendi arasındaki ve şirketin tüm paydaşların ilişki ve alışverişlerindeki anlayış, prensip ve kuralları belirleyerek, tam, doğru ve etkili bir şekilde uygulanması sağlanır.
Aile şirketleri modernizasyon ve kurumsallaşmayla birlikte, Kurumsal İlkeler ve Kurumsal Yönetim İlkeleri olarak ifade edeceğimiz kurumsal yönetimle ilgili düzenlemeler, adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk şeklindeki dört temel ilkeye odaklanmaktadır.
YENİ KUŞAK (VELİAHT) YÖNLENDİRME DANIŞMANLIĞI
Yeni kuşak üyelerin (veliahtların) şirketlere adaptasyonu ise aile şirketlerinde göze çarpan bir diğer kritik konudur. Şirkette yer alacak bireylerin eğitilmesi, gerekli niteliklere sahip olabilmeleri için tecrübe edinmelerinin sağlanması aşamalarının belirlenmesi ve nihayet yatkınlıkları ve yetenekleri doğrultusunda şirket içerisinde en uygun pozisyona yerleştirilmeleri bu süreci kolaylaştıracaktır. Bu konuda çeşitli profesyonel destek uygulamaları olmakla birlikte ülkemizde FMA Akademi tarafından uygulanan ve günümüzde yaygınlaşan zihinsel tipoloji analizi uygulaması ile yatkınlığa göre aile şirketi içinde yerleştirme ve görevlendirme uygulaması, gittikçe benimsenen ve başarılı olan bir uygulama olarak hayata dokunmaktadır.
Veliaht Danışmanlığı, Veliaht Yönlendirme ve Kuşak Yönetimi Danışmanlığı ile aile şirketlerinde çalışan veya çalışması arzu edilen aile üyelerinin yönetici yetkinliklerinin geliştirilmesine destek oluyoruz. Alanında uzman, ulusal ve uluslararası şirketlerde yöneticilik, Yönetim Kurulu Bağımsız Üyeliği ve Yönetim Kurulu Danışma Kurulu Üyeliği gibi üst düzey deneyime sahip danışmanlarımızın deneyim aktarımı ile veliahtların gelişimine destek oluyoruz.
Veliahtların sahip olduğu merak alanının analizi, karakter özelliği analizi, motivasyon ve ödül özelliğinin analizi ve öğrenme özelliği analizi ile yetenek ve yetkinliklerinin özel hayat ve şirket yararına nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda yol arkadaşlığı yapıyoruz.
Türkiye’de, Veliaht Mentörlüğü ve Veliaht Danışmanlığı alanında patentli tek şirket olarak, aile şirketlerinde çalışan veya çalışması planlanan yeni kuşak aile üyelerinin deneyim ve eğitim sürelerini hızlandırmak ve bu süreyi en az sayıda hatayla geçirmelerine destek oluyoruz.
Yeni Kuşak (Veliaht) Aile Üyelerinin, yöneticilerin almış olduğu eğitimlere ve tecrübelerine ek olarak alacakları destekleyici eğitimler ve doğru yönlendirilmeleri için destek sağlanmaktadır. Eğitim olanaklarından stratejik yönetim eğitimi, tekniklerden faydalanarak, daha profesyonel ve başarı odaklı yönetim uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Tüm mentörlük hizmetimizi, birlikte interaktif bir şekilde gerçekleştirerek en üst seviyede iş birliği ile katkı sağlıyoruz.
AİLE ANAYASASINA BAĞLI MODERNİZASYON ÇALIŞMALARI DANIŞMANLIĞI
Kurumsallaşma (Sistem Olma) süreci, tam, doğru ve etkili bir şekilde yürütülerek, şirketin sürdürülebilir başarıyı elde etmesi için bilim, teamül, mevzuat ve şirketin gerçeklikleri göz önüne alınarak modernizasyon çalışmaları yapılır. Bu özel kapsamlı danışmanlık hizmeti ile aile anayasası çalıştaylarında ve eğitimlerde görüşülenler, hazırlanan raporlar ve yapılan sunumların ve alınan kararların bir kültür ve yaşam biçimi haline getirilmesine yönelik destek verilmektedir. Daha açık bir ifade ile aile anayasasına bağlı modernizasyon çalışmaları, aile şirketlerinde kurumsallaşma arifesinde, hazırlık fonksiyonunda aileye ve aile şirketlerine özgün olarak yapılan çalışmalardır. Kurumsallaşmanın gerekleri, yaşam biçimi yani kültür haline getirildiğinde, değişim başlamış olur ve aile şirketi, kurumsallaşma yolculuğuna girerek diğer aile şirketlerinin büyük bir bölümünün yaşadığı kötü sonuçlarla karşılaşmayıp, 3’üncü, 5’inci nesle kadar varlığını sürdürebilir.
KURUMSAL KİMLİK ANAYASASI (KILAVUZU) VE KURUM KÜLTÜRÜ UYGULAMALARI
Kurumsal Kimlik, şirketlerin kısa veya uzun vadede hedeflerine ulaşmak, ilkelerini müşterilerine, iş ortaklarına ve hedef kitlesine ulaştırmak, tanıtmak için yapılan ifadesel ve görsel parametrelerden oluşan bütünleşik çalışmalardır.
Şirket kimliğinin ifadesel temsilcileri, marka kimliği, kurum kimliği, konumlandırması, marka mirası, marka öyküsü, marka sözcüsü, marka elçileridir. Kurum kimliğinin görsel temsilcileri ise, amblem, logo, antetli kâğıt, kartvizit, roll-up, masaüstü kırlangıç bayrak, web sitesi tasarımı vb. materyallerdir.
Kurumsal Kimlik ve Kurumsal Kültür Uygulamalarının doğru ve etkili kullanımı, marka imajınızı etkileyen kritik konuların başında gelmektedir. Sistem haline gelebilen işletmeler, vizyon, misyon ve temel değerleri çerçevesinde stratejik odak, amaç ve hedeflerine göre çalışanlarını şekillendirebilir ve daha fazla verim alabilirler. Sistem olamayan işletmelerde, çalışanlar ve yöneticiler, işletmeyi kendi kişisel özelliklerine ve önceliklerine göre yönlendirirler. Bu durum, aile şirketleri için hem günümüz hem de gelecek için mevcut çalışan ve yöneticiler kadar olmaktır ki olmaması gereken bir durumdur. Çalışanların ve işletmenin sürdürülebilir başarılar elde etmesi için sistem olma ve kurum kültürünü tesis etme konusunda uygulama çalışmaları kritik önemdedir.
Aile üyelerinin, şirkette aktif pozisyonlara yerleştirme ve görevlendirmelerinin yanında yine FMA Akademi tarafından, aile üyelerine özgün olarak hazırlanan ve uygulanan mevcut aile şirketi sahipleri ile veliahtların donanım ve yetkinliklerini profesyonel anlamda belli bir seviyeye getiren şirket sahiplerine yönelik "Sahiplik Akademisi" uygulamaları son derece başarılı sonuçlar vermektedir. Sahiplik Akademileri tamamlandığında, şirket sahipleri ve veliahtlar uygulamalı olarak aldıkları eğitimlerle bireysel gelişimlerini arttırmakta ve farkındalık seviyelerini daha üst seviyelere taşımaktadırlar.
FMA Akademi olarak, 30 yılı aşan deneyimimizle, aile şirketlerinin profesyonel yönetim, sorumlu sahiplik ve sağlıklı aile dinamiklerinin başarılı bir şekilde dengelenmesiyle kuşaktan kuşağa aktarılabileceğini biliyoruz. Bu doğrultuda, ülkemizin hemen her yerinde, aile şirketlerinin sürdürülebilir yönetim yapılanmalarına ve sürdürülebilir büyüme potansiyellerine yüksek sorumluluk bilinciyle destek olmak ve sorunlarını çözmek amacıyla onlarla yol arkadaşlığı yapıyoruz. Dönüşüm, değişim, gelişim ve büyüme yolculuğunuzun her adımında yanınızda olmaya hazırız.
YÖNETİM KURULU BAĞIMSIZ ÜYELİKLERİ - YÖNETİM KURULU DANIŞMAN ÜYELİKLERİ
Aile şirketinin kurumsallaşması (sistem olması) sürecinde ve sürdürülebilir yapı içerisinde yönetim ve icra kurullarına dışarıdan profesyonel bağımsız ve/veya danışman üyelerin alınması da günümüzde gittikçe yaygınlaşan bir uygulamadır. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi ve/veya Danışman Yönetim Kurulu Üyesi uygulamaları ile aile şirketlerinin kurumsallaşmasına (sistem olmasına), kalıcılığına ve sürdürülebilir olmasına ve hatta itibarına da profesyonel destek anlayışı dahil edilmiş olmaktadır.
FMA Gelecek Yönetimi Akademisi Yönetim Danışmanlığı ve Eğitim Hizmetleri olarak sizin yanınızda olmak, iş birlikleri oluşturup geliştirmek ve gücümüzü birlikte paylaşıp yükselterek geleceğinizi yönlendirmek istiyoruz. Kurumsal şirketler ve aile şirketleri deneyimli farklı uzmanlık alanlarından oluşan ekibimle size bir mail, bir telefon kadar yakın olduğumuzu belirtmek istiyorum.
30 yılı aşan aile şirketi ve kurumsal yapılardaki profesyonel deneyimimizi ve global bilgiyi, terzi usulü yaklaşımla bölge, şirket ve aileye özgü hale getiriyoruz. Bu şekilde referansları olan uygulamalarımızı, ülkemizin dört bir yanında bulunan aile şirketleriyle buluşturarak iş, sosyal, ekonomik ve kültürel hayata dokunuyoruz.
Bugüne kadar yol ve kader arkadaşlığı yaptığımız aile şirketlerine, şirket sahiplerine, yeni kuşak üyelerine (veliahtlarına) ve yöneticilerine, uygulamalarımıza ve bize güvenleri için teşekkür ediyoruz.
Henüz karşılaşmadığımız ve tanışmadığımız aile şirketi sahipleri, hissedarlar, kurucular, yeni kuşak (veliaht) aile üyeleri ve yöneticiler, sizlerin kuruluş serüveniniz, tarihçeniz, yatırım geçmişiniz ve kalıcı aile şirketi hafızanızın yanına, bizler de bilgi, birikim, tecrübe, deneyim ve kültürümüzle dışarıdan bir göz olarak, gücümüzü birleştirerek iş birliği oluşturmak, geleceğinizi birlikte planlamak ve yönetmek istiyoruz.
Bilmediklerinizi, kafanıza takılanları, sormak istediklerinizi sormanız, özellikle bu işleri nasıl yaptığımızı ve nasıl yapacağımızı dinlemeniz üzere davetiniz için bir telefon, mail ya da mesaj atmanız yeterli olacaktır.
Bu vesileyle sağlıklı, iyi ve etkili çalışmalar dilerim.
Saygılarımla,
Mehmet ERGİN
Kurucu (Founder)
Aile Şirketleri Uzmanı (Doctor of Philosophy in Family Business - PhD)
Yönetim Danışmanı (Certified Management Consultant - CMC)
Stratejik Planlama ve Stratejik Yönetim Danışmanı