-
FMA Akademi, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Anlayışıyla Depremin Yaralarının Sarılması Konusunda Çalışmalar Yapmaya Devam Ediyor
Deprem bölgelerinde ve tahliye bölgelerinde, başından bu yana kurtarma ve her türlü destek hizmeti veren, baÅŸta AFAD ve Kızılay olmak üzere tüm kamu kurumları, belediyeler ve gönüllü kurumlara ve mensuplarına, bireysel gönüllü olarak destek veren, uzak ülke ve ÅŸehirlerden gelen güzel yürekli, yüce ruhlu insanlara, ÅŸükranlarımızı sunuyor ve canı gönülden kolaylıklar diliyoruz. Bu ülke ve bu toplum, size minnettardır.
Afet bölgelerindeki ve tahliye bölgelerindeki depremzedeler için depremin yaralarını sarmak, faydalı ve etkili çözümler üretmek üzere depremin meydana geldiÄŸi ilk günden bu yana çalışmaya devam ediyoruz.
Arama ve kurtarma çalışmaları sürerken, aile üyesini, akrabasını, arkadaşını, dostunu, komÅŸusunu, evini, arabasını ve iÅŸyerini kaybeden vatandaÅŸlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamalarının öncelikli konu olduÄŸu düÅŸüncesinden hareketle çalışmalarımızı gerçekleÅŸtirdik.
Deprem bölgeleri ve tahliye bölgelerindeki vatandaÅŸlarımızın temel ihtiyaçlarının karşılanması için, baÅŸta ekonomik güç ve diÄŸer etki odağı danışan aile ÅŸirketi sahibi dostlarımız olmak üzere, ilgililer ile de hep irtibat halinde olduk.
Misyonumuz gereÄŸi, deprem bölgelerindeki ve tahliye bölgelerindeki baÅŸta danışan aile ÅŸirketi sahibi ve çalışanı dostlarımız olmak üzere, diÄŸer etki gücüne sahip dostlarımızda toplumsal, kurumsal ve bireysel imkanları ile ilgili farkındalık oluÅŸturduk ve farkındalıklarını artırdık.
Böylece onları, kurumsal sosyal sorumluluk kültürü ile motive edip, harekete geçmeleri için güdüleyerek, depremzedelerin yaÅŸam kalitelerine destek olmaları için sürece daha çok katılmalarını saÄŸladık.
Arama, kurtarma çalışmaları ve sonrasında, gıda, giyecek ve barınma konusunda en kısa zamanda harekete geçip insani yardımların, deprem bölgesine hazırlanması ve hatta bazı ihtiyaçlar için üretilmesi ve ulaÅŸtırılması konusunda doÄŸrudan ve dolaylı olarak çalışmalar yaptık. Koordineli olarak çalıştığımız danışan aile ÅŸirketlerimizin, sorumluluk bilinciyle, depremzedelerin acil ve öncelikli ihtiyaçları arasında yer alan, barınma, ısınma, enerji ve tıbbi malzeme gibi ihtiyaçlar için üretim hattını deÄŸiÅŸtirerek ya da üretim hattına ekleme yaparak soba, çadır, ocak, jeneratör ve tıbbi malzeme üretiminde ve depremzedelere ulaÅŸtırılmasında güdüleyici ve yönlendirici bir rol oynadık.
Ekonomik güç ve imkânlarla diÄŸer etki gücüne sahip dostlarımızı, dayanışma ile kurumsal sosyal sorumluluÄŸa kanalize edip hep birlikte depremzedeler için fayda saÄŸlıyor, yaralarını sarmalarına elimizden geldiÄŸince katkı veriyoruz.
Maddi ve ayni yardım safhalarından sonra en önemli safhayı ifade eden mental ve duygusal saÄŸlık konusunda da depremzedelere destek olmamız gerekmektedir. Bu safha için de uzman psikologlar, psikiyatristler ve sosyal hizmet uzmanlarından koordineli olarak destek alınmasını tavsiye ediyoruz.
Depremzedelerin yaÅŸadığı psikolojik zorluklara yönelik, kurumların ve özellikle psikoloji ve sosyal hizmet alanlarındaki meslek örgütlerinin sosyal sorumluluk bilinciyle görev alması gerekmektedir. Özellikle, tahliye bölgelerindeki depremzedelerin psikolojik olarak koordineli bir ÅŸekilde desteklenmesi için hem bireysel hem de kurumsal olarak ruhsal ve zihinsel çalışmalar yapılmalıdır.
Ayrıca tahliye bölgelerinde, depremzedelere, uyum kolaylıkları saÄŸlayacak, sosyal psikoloji ve sosyal hizmet çalışmaları planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Depreme salt fiziki olarak deÄŸil, bireyin ve toplumun ruh halini ve duygusal durumunu da etkilediÄŸi gerçeÄŸinden hareketle, çalışmalar baÅŸlatılmalı ve yürütülmelidir.
Depremin ekonomik etkilerinin mikroekonomik, makroekonomik ve sosyoekonomik analizi ile ilgili ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Bu etki analizleri, doÄŸru politikaların kurgulanmasında ve stratejilerin oluÅŸturulmasında rehber olacaktır. Konu, deprem sonrası yeniden inÅŸa ve ekonomik iyileÅŸtirme süreçlerinde piyasa ekonomisini de esas alan bir ekonomik geliÅŸme yaklaşımı çerçevesinde ele alınmalıdır. Dolayısıyla deprem sonrası bölgesel kalkınmanın hızla saÄŸlanması açısından bölgede yer alan, çoÄŸu aile ÅŸirketi KOBÄ°’lere yönelik ve KOBÄ°’leri merkeze alan özel politikalar, stratejiler ve uygulamalar geliÅŸtirilmesi gerekmektedir. Bu konuda hem kamu otoritelerinin hem iÅŸ dünyası derneklerinin hem de oda, birlik ve bölge baÅŸkanlıklarının sorumluluk ve inisiyatif alması gerekmektedir.
Deprem bölgesindeki 11 ilin toplam nüfusu, 13,9 milyondur. Bu sayı, Türkiye’deki toplam nüfusun yüzde 16,39’unu oluÅŸturmaktadır. Tahliye bölgelerini ve bu bölgelerle olan ekonomik, sosyal, saÄŸlık ve eÄŸitim gibi baÄŸlantılıları eklediÄŸimizde, depremin etkilediÄŸi alanda oluÅŸan etki derecesini daha iyi deÄŸerlendirebiliriz. Buna baÄŸlı olarak yaraların hem sosyal hem de ekonomik olarak acilen ve fakat planlı bir ÅŸekilde sarılmasının stratejik önemi ve zarureti daha net anlaşılmış olur.
Ne iÅŸ yaparsak yapalım, hangi pozisyonda olursak olalım, toplum, kurumlar ve bireyler olarak uzun bir süre etkilerini yaÅŸayacağımız depremin açtığı yaralarımızı, dayanışma ile sararak atlatacağımıza inanıyoruz.
Farklı durum ve imkanlarda olmakla birlikte, eÄŸitim, farkındalık, kültür ve vizyon açısından bizlerin hayattan asla düÅŸmemesi gerekiyor. Deprem anında ve sonrasında, bu anlamda da görevli insanlar ve kurumlar olduÄŸumuzu düÅŸünüyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla bu gibi olaÄŸanüstü durum ve koÅŸullarda, bilgi, düÅŸünce, farkındalık, öneri, tutum, davranış ve çözüm üretmeye, yol açmaya, yol bulmaya ve yol olmaya devam ediyoruz.
DEPREM BÖLGELERÄ°NDEKÄ° AÄ°LE ŞİRKETLERÄ°
Deprem bölgelerindeki tüm aile ÅŸirketlerinin, kriz yönetimini saÄŸlayarak ve krizin etkisini hafifleterek yeniden bölge ve ülke ekonomimize katkı vermeye, kalıcı ve sürdürülebilir bir ÅŸekilde devam etmelerinin saÄŸlanması gerekmektedir.
Hem ekonomik hem de sosyal olarak yaralarının planlı bir ÅŸekilde sarılması zaruri duruma gelen, deprem bölgelerinde çoÄŸu aile ÅŸirketi KOBÄ°’lere yönelik ve KOBÄ°’leri merkeze alan özel politikalar, stratejiler ve uygulamalar geliÅŸtirilmesi gerekmektedir. Ekonomi ve istihdama katkıları açısından, deprem bölgesindeki aile ÅŸirketlerinin acilen ve fakat planlı bir ÅŸekilde desteklenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, bölgede ihtiyaç duyan aile ÅŸirketlerine, bilgi, deneyim uzmanlık alanlarımızla kurumsal sosyal sorumluluk anlayışımız çerçevesinde destek saÄŸlayacağız.
Yönetim Danışmanlığı, EÄŸitim, Koçluk ve Mentörlük ÅŸirketi olarak, üyesi olduÄŸumuz mesleki dernekler ve diÄŸer STK’lar ile koordineli bir ÅŸekilde deprem bölgesindeki aile ÅŸirketlerinin depremin sebep olmuÅŸ olduÄŸu krizi ve etkilerini öncelikle kontrol altına almalarına, sonrasında da etkilerini en aza indirmelerine yönelik çalışmalar yapmaya baÅŸladık.
Bu çerçevede yapacağımız çalışmaları, takipçilerimizle ve ilgilenenlerle paylaÅŸmaya devam edeceÄŸiz.
Hayatını kaybeden vatandaÅŸlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı, yaralananlara acil ÅŸifalar diliyoruz.
Milletimize, ülkemize, insanımıza geçmiÅŸ olsun...